Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda Tarihe Dokunduk
Yassıada’nın, Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden hayat bulduğu bu kapsamlı dönüşüm sürecinde biz de önemli bir sorumluluk üstlendik. Adanın hafızasını canlandırmak, geçmişi ziyaretçilere en etkileyici şekilde aktarmak için yola çıktık; müzelerde, sergi alanlarında ve tematik mekânlarda özgün çalışmalar ortaya koyduk.
Adada yer alan müzelerin sergileme sistemlerinden dekorasyonuna, balmumu heykellerden atmosferi destekleyen objelere kadar birçok detayla ilgilendik. Her bir alanın taşıdığı anlamı derinlemesine kavrayarak, mekânın ruhunu en iyi şekilde yansıtacak tasarımlar geliştirdik. Ziyaretçilere sadece bilgi sunmakla kalmayıp, aynı zamanda onları o dönemin ruhuna yaklaştıracak, dokunsal ve görsel bir deneyim yaşatacak ortamlar oluşturduk.
Müzecilik anlayışımızda sadece sergilemek değil, hissettirmek vardı. Bu doğrultuda mekânların her bir köşesine anlam yükledik. Tarihi olayları, dönemin atmosferini ve yaşanmışlıkları yansıtan detayları titizlikle çalıştık. Üzerinde çalıştığımız balmumu figürlerden dekoratif unsurlara kadar her bir objeyi, tarihsel gerçekliğe uygun ve etkileyici bir dille hazırladık.
Dekorasyon ürünlerini seçerken ve yerleştirirken, hem estetik hem de anlatı gücünü ön planda tuttuk. Sergi alanlarının akışını, ziyaretçilerin duygusal yolculuğunu destekleyecek şekilde planladık. Teknolojiyle geleneksel müzeciliği bir araya getirdiğimiz bu projede, etkileşimli anlatım biçimlerini de kullanarak ziyaretçilerin mekânla daha derin bir bağ kurmasını sağladık.
Bu adada geçmişin izleriyle bugünün bilincini bir araya getirdik. Üzerinde çalıştığımız her detayda, tarihe ve demokrasiye duyduğumuz saygıyı yansıtmaya özen gösterdik. Yassıada’nın hüzünlü hikayesini, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dönüşen kimliğinde yeniden anlatmanın gururunu yaşıyoruz.
Tarihi yaşatmak, yalnızca korumakla değil, aynı zamanda onu anlayarak ve hissettirerek mümkün. Biz de bu inançla, Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na dokunduk, yaşanmışlıkları bugünün diliyle anlattık.